İç aCıLaR TopLamı
1 sayfadaki 1 sayfası
İç aCıLaR TopLamı
köpek kulübesinde uyurdu sevgilim.. çıplak ayakları çamura soytarılık yapardı ve yatak odasında kediler mırıldanırken, sokakta köpekler düşlemin peşine düşerdi. takılırdı lambanın ortasına sıkışmış kuyrukları ve aklın kristalinden yalaz bir acının çığlığı kopardı. iç acıların toplamı sen ederdi ama sen yine de giderdin…
atıp kendimi sokaklara
defalarca havlasam
yatağında
tüylerimden bir sen yaratsam
ve sabaha kadar
ölü spermlere sarılsam!
ama faydasız..
her şey istanbul’un şakaklarına terk edilen kurşunda kaldı..
delikanlı ve şair bakışlarını
kırmızı ışıkta durdurup
bir araba dolusu sefilin eteğine sarılmasını izlemek gibi
ilk defa şarkı söylemek gibi
utançtan küçük ayrılıklar yaratmak gibi
kıskanılmamış erkekliğimi avuçlayıp
dudaklarında öldürmek gibi
öldürmek istedim seni!
sonra ruhun kemikleri sayılıncaya kadar aç bırakmak aşka…
isterdim memelerinde kırmızı mum ve şarabı
isterdim enlemine boylamına uzanıp
çapraz ateşlerinde birinci derece yanık olmayı..
ama faydasız..
her şey istanbul’u yakıp tüketti
bacaklarındaki hastalık
nevizadede bıraktığımız sevişmemiz gibi bulanık..
saçların okşamsız ama dudakların antikor!
dilin birazdan içeri girer
ve
ah hayır!
her şeyin yokluğu bu olur
ayrılır gider…
köpek kulübesinde uyurdu sevgilim.. çıplak ayakları çamura soytarılık yapardı ve yatak odasında kediler mırıldanırken, sokakta köpekler düşlemin peşine düşerdi. takılırdı lambanın ortasına sıkışmış kuyrukları ve aklın kristalinden yalaz bir acının çığlığı kopardı. iç acıların toplamı sen ederdi ama sen yine de giderdin…
atıp kendimi sokaklara
defalarca havlasam
yatağında
tüylerimden bir sen yaratsam
ve sabaha kadar
ölü spermlere sarılsam!
ama faydasız..
her şey istanbul’un şakaklarına terk edilen kurşunda kaldı..
delikanlı ve şair bakışlarını
kırmızı ışıkta durdurup
bir araba dolusu sefilin eteğine sarılmasını izlemek gibi
ilk defa şarkı söylemek gibi
utançtan küçük ayrılıklar yaratmak gibi
kıskanılmamış erkekliğimi avuçlayıp
dudaklarında öldürmek gibi
öldürmek istedim seni!
sonra ruhun kemikleri sayılıncaya kadar aç bırakmak aşka…
isterdim memelerinde kırmızı mum ve şarabı
isterdim enlemine boylamına uzanıp
çapraz ateşlerinde birinci derece yanık olmayı..
ama faydasız..
her şey istanbul’u yakıp tüketti
bacaklarındaki hastalık
nevizadede bıraktığımız sevişmemiz gibi bulanık..
saçların okşamsız ama dudakların antikor!
dilin birazdan içeri girer
ve
ah hayır!
her şeyin yokluğu bu olur
ayrılır gider…
köpek kulübesinde uyurdu sevgilim.. çıplak ayakları çamura soytarılık yapardı ve yatak odasında kediler mırıldanırken, sokakta köpekler düşlemin peşine düşerdi. takılırdı lambanın ortasına sıkışmış kuyrukları ve aklın kristalinden yalaz bir acının çığlığı kopardı. iç acıların toplamı sen ederdi ama sen yine de giderdin…
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz